10 Ocak 2015 Cumartesi

Benimle Kal / Rebecca Donovan


Nefes Serisi İkinci Kitap

Benimle Kal

Kitabın Yazarı: Rebecca Donavan
Kitabın Kapağı: 



Kitabın Arka Kapağı: "Kucağında yatıp yanımızdan akan derenin sesini dinlemeye devam ettim. Güneşin sıcaklığı yüzümü okşuyor, Evan'ın nazik dokunuşlarıysa tenimi hafif bir ürpertiyle inletiyordu. O anı dondurup ihtiyacım olduğunda kullanmak üzere cebimde saklamak istiyordum."
     Gerçek aşkın kendisine verdikleri ve yeni hayatıyla beraber Emma, geçmişte yaşanan tün bu kötü hatıralardan sıyrılıp kendine temiz bir sayfa açabilecek midir?

Kitap Hakkında Yorumum: Merhaba, arkadaşlar! Yeni bir kitap yorumuyla karşınızdayım... Daha önce bu serinin birinci kitabı "Tut Elimi"yi paylaşmıştım. Serinin ikinci kitabı "Benimle Kal"ı gördüğümde -isim farklı olmasa- ilk kitabın farklı bir versiyonu zannederdim. İnternette başlıca kitap satan sitelere baktığımda birinci kitaptaki arka kapak yazısının aynısının konduğunu gördüm. Bir kitapçıya gidip baktığım da ise farklı bir yazıyla karşılaştım. Neden böyle bir şey yaptıklarını pek anlamasam da 'neyseeee' deyip okumaya başladım.  
     Kitabın kapağı ile düşünceme gelecek olursak, serinin birinci kitabına uyumlu olmuş. Daha başka ne diyebilirim bilmiyorum...
     Kitabın konusuna gelecek olursak; birinci kitabı okuduysanız yazarın bizi finalde bir muamma ile bıraktığını da fark etmişsinizdir. Birinci kitabı okumayan arkadaşları uyarıyorum buradan sonrasında, birinci kitapla ilgili istenmeyen bilgiler parmaklarımdan oraya ulaşabilir. Neyse, konuya büyük bir 'U' dönüşü yapayım.Kitaba Emma'nın yaşadıklarına küçük bir giriş yapmasıyla 'merhaba' diyoruz. Yaşadıklarından kesik kesik görüntüler hatırlayan Emma, hiç kimseye hala tam açılamamaktadır. Emma artık yaşadıkları yüzünden insanların acıyan bakışlarına, parmakla gösterilmelere ve de fısıltılarına katlanmak zorundadır. Gittiği psikolog bile onu iyileştirememiştir. Herkese ve kendine iyi olduğunu söylese de, geceleri yatağına girdiğinde onu rahat bırakmayan kabuslar gerçeği her seferinde yüzüne sert bir şekilde çarptırır. En iyi arkadaşı Sara'nın anne ve babası onu himayeleri altına aldığında, Emma hem mutlu olmuş hem de zaman geçtikçe onlara bir yük olduğunu düşünmeye başlamıştır. Bir yandan da annesiyle de yeniden iletişim kurmak isteyen Emma, kendini bir gün arabada eşyaları annesinin yanına taşınırken bulur.
     Okulundan da fazla uzak olmayan yeni evi artık yeni dünyasının bir parçası yapmaya kararlıdır. Annesiyle ilk başlarda fazla konuşamasalar da sonradan aralarında belli bir ilişki kurmayı başarırlar. Evan, Sara ve annesinin çabalarıyla olanları unutmaya çalışan Emma, ne yazık ki geceleri kabuslarında onu öldürmeye çalışan ellerden hala kurtulamamıştır. 
     Bir gün eve erken geldiğinde annesinin yeni-genç erkek arkadaşıyla -Jonathan- karşılaşınca hayatında farklı gerçeklerle karşılaşacağı Emma'nın hiç aklına gelmez. Jonathan eve sık sık gidip gelince ikili aralarında ortak bir nokta olduğunu fark ederler: KABUSLAR... Yıllardır kabuslarla başa çıkma yollarını bulan Jonathan, Emma'nın sırlarını paylaştığı ve kendisini anladığını düşündüğü biri haline gelir. Gitgide daha da fazla vakit geçirmeye başlayan ikilinin yakınlığı diğer insanlarında gözlerinden kaçmaz.
     Evan ve Emma'nın ilişkisi fazla çalkantılı ilerlemese de araya giren insanlar ve güven sorunu bazı çatlakların oluşmasına neden olacak. Zaman ilerledikçe ailesiyle ilgili bazı sırları da öğrenmeye başlayan Emma, kendi iç dünyasında yaşadıklarını kabullenmeyi ve sevginin her yolu mümkün kılacağını öğrenebilecek midir? Gerisi "Benimle Kal" kitabının sayfaları arasında...


     Kitap hakkındaki yorumuma gelecek olursak, birincinin sonu zaten o kadar ani oldu ki. Bir an için amcası George'da akıllandı, kız da artık rahatlar derken bir de baktım kız can çekişiyor. Bu yüzden hemen ikinci kitabı kaptım elime. Aslında kitabı ilk açtığımda nereden başladığını pek anlamadım. ben kaldığı yerden devam edecek diye beklerken olaylar üstün körü geçilmiş. Kitabın ilerleyen sayfalarında neler olduğunu öğreniyoruz ama hani ben isterdim ki kızın gördüğü anlık görüntüler olsun, duyduğu sesler falan bize yansıtılsın ama işte... Sonuçta ben isterdim ki... 
     Tabii ki her kitap da olduğu gibi burada da ikinci bir erkek karakterle bayan karakter girişi oldu. Emma'nın yanına Jonathan, Evan'nın yanına Analise... Analise karakteri beni sinir etti zaten. Evan'nın arkasında ki sırt çantası gibiydi, sanki orada gizlice bekliyor ve laf söylemeyi bekliyor. Jonathan karakteri her ne kadar ilk başlarda rahatsız edici olmasa da Emma'nın annesiyle olan ilişkisi -okuyunca sizler de anlayacaksınız- zaten benim gözümde ikisinin arasında ki herhangi bir ilişkiyi engelliyordu.



     Sonuç olarak seriyi sabırsızlıkla bekleyen okurlar için beklenen sürenin tadını vereceğini düşünüyorum. Ve şimdiden uyarıyorum bu kitapta da Emma'ya sinir olacağınız anlar yok değil. Kitabın çevirisi güzel ve akıcıydı. Ama kitabın kendisinden kaynaklanan bazı eksiklikler olduğunu düşünüyorum. Birinci kitabı okuyanlar bilir -bunu ne kadar çok söyledim- Drew ve Emma çıkmaya başladıklarında bir plaj partisi olayı vardı. Emma ve Sara, Drew'la oraya gidiyorlardı. Ama ben partiyle ilgili hiç bir şey anlamadım çünkü kitapta orası yoktu, direk sonuca gelinmişti. Bilmiyorum, belki bende ki basım hatalıydı ama... Yoktu yani... 
     Yazar sonunda yine bizi merakta bırakarak bir sonraki kitabı merakla elimize almamazı sağlamış. Karakterlere bazen kızsak da onları bir şekilde anlamamızı sağlayacak bir yorum katmış. Her okuduğumuz kitapta olduğu gibi bu kitapta da ders çıkartılacak yerler vardı. Umarım keyifle okursunuz. İyi okumalar...
                                                  Kitaba Puanım: 6,5 / 10   




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder