Yokyer
Kitabın Yazarı: Neil Gaiman
Kitabın Kapağı:
Kitabın Yayınevi: İthaki Yayınları
Kitabın Orijinal Adı: Neverwhere
Kitabın Sayfa Sayısı: 376 sayfa
Kitabın Sayfa Sayısı: 376 sayfa
Kitabın Fiyatı: 14,44 tl
Kitabın Basım Yılı: 2014
Kitabın Arka Kapağı: Genç ve iyi kalpli Richard Mayhew'un sıradan hayatı, bir kaldırımda karşısına çıkan yaralı genç kızın hayatını kurtarmasıyla sonsuza dek değişir. Bu iyilik Richard'ı var olduğunu hayal bile etmediği bir dünyayla -şehrin altında terk edilmiş metro istasyonları ve kanalizasyonlarla gelişmiş karanlık bir yaşamla- tanıştırır. O artık, yarıklardan düşen insanların yaşadığı Aşağıtaraf'ın bir parçasıdır...Ve eğer bildiği dünyaya dönmek istiyorsa, gölgelerin ve karanlığın, canavarların ve azizlerin, katillerin ve meleklerin şehrinde yaşamayı öğrenmek zorundadır...
Kitap Hakkında Yorumum: Merhaba, arkadaşlar! Bir kitap yorumuyla yine karşınızdayım. Birikmiş o kadar çok kitabım var ki, hangisini sizlerle paylaşacağıma karar veremiyorum. Artık isimlerini unutmamak ve sırası gelince paylaşmak için, blog'umda bir sürü taslak birikti. Eee, artık onları da tek tek elden çıkarmak gerek, değil mi?
İşte elimde heyecanla paylaşılmayı bekleyen kitaplardan biri de Neil Gaiman'ın yazdığı "Yokyer"... Kitapçı da gezerken gözüme takılan ve -Allah'a şükür- yanımda yeterli para olduğundan hemen satın aldığım bir kitapçık kendisi. Yazarın daha önce "Yıldız Tozu" isimli kitabını okuduğumdan ve aynı kitabın filmini de seyrettiğimden kendisiyle bir 'merhaba'lığımız vardı. Bu yüzden bu kitabı alırken de fazla tereddüt etmedim.
Kitabın kapağı çok hoşuma gitti. Ve bence kitabın konusu ile de bağlantılı olmuş. Zaten bu yazarı bilmemin dışında beni kitaba çeken etkenlerden birisi de kapağı oldu.
Kitap ise bizlere Richard Mayhew'un, Londra'nın sokaklarında karşılaştığı farklı dünyaları anlatıyor. Richard Mayhew, bir kaç yıl önce taşındığı Londra'da, sıradan bir işi, sıradan bir hayatı, sıradan bir nişanlısı olan sıradan bir insandır. Hayattan fazla bir beklentisi olmayan bu arkadaşımız, bir gün nişanlısıyla akşam yemeğine giderken kaldırım kenarında yaralı bir kızla karşılaşır. Nişanlısının onu boş vermesine dair tüm ısrarlarına rağmen, onu dinlemez ve genç kıza yardımcı olmaya karar verir. İsmi "Door" olan bu kızı evine götürür ve yaralarını sarmasına yardımcı olur. Lâkin eve getirdiği tek şey bu genç kız değildir. Bir çok sorunu da yanında getiren Door, Richard'ın hayatını; farelerin çok önemli olduğu, insanların kapılardan geçerek farklı mekanlara ulaştığı ve paranın hiç bir değeri olmadığı bir yere taşır. Door'un peşindeki kiralık katiller ve gizli bir düşman da Richard'ın peşine de takılır ve hayatı tepe taklak olur. Üstüne üstlük eskiden tanıdığı insanlar birden bire onu görmezden gelmeye başlayınca, Richard bir karar verir: eski hayatını geri alacaktır, bunun için Aşağı Londra'yı en küçük ayrıntısına kadar bakmak zorunda kalsa bile çözümü bulacaktır. Ve bu yolculuğu sırasında çözümün hiçte ummadığı bir yerde olduğunu fark edecektir: Kendi Seçimlerinde...
Kitap hakkında ki yorumuma gelecek olursak, yazarın farklı bir üslubu olduğunu söyleyerek başlayabilirim. Bazı kitaplarda yazarlar o kadar ayrıntıya girerler ki, sayfada ki o satırları okurken "Artık konuya geç be adam" dersiniz. Ama bu yazarda öyle bir sorun olmamış, zaten Neil Gaiman'ın sevdiğim yönlerinden biri de bu: Ayrıntıları ve tasvirleri insanı boğmayacak şekilde oluşturması. Kitabın kurgusu güzeldi, zaten bu kadar deneyimli bir yazardan da bu beklenirdi. Şahsen ben bi' noktaya kadar ana kötü karakterin kim olduğunu anlayamadım. Tüm bunlar iyi hoşta, bu yazarın bir yönü var ki, kitaba dair tüm hevesimi bazen kursağımda bırakıyor. Kitabın sonlarıyla ilgili beni tatmin etmeyen bir şeyler oluyor. Bu "Yıldız Tozu" kitabında da böyleydi- filminin yapılması bu yüzden iyi oldu. Sonlarda bir şeyler yarım kalıyor. Keşke sonlar böyle olmasa da ben de bitirdikten sonra "keşke" demesem. Ama yine de farklı bir anlatım ve farklı bir bakış açısı arayan arkadaşların kitaba bir şans vermelerini tavsiye ederim. Şimdiden iyi okumalar...
Kitaba Puanım: 6.5 / 10
Kitap Hakkında Yorumum: Merhaba, arkadaşlar! Bir kitap yorumuyla yine karşınızdayım. Birikmiş o kadar çok kitabım var ki, hangisini sizlerle paylaşacağıma karar veremiyorum. Artık isimlerini unutmamak ve sırası gelince paylaşmak için, blog'umda bir sürü taslak birikti. Eee, artık onları da tek tek elden çıkarmak gerek, değil mi?
İşte elimde heyecanla paylaşılmayı bekleyen kitaplardan biri de Neil Gaiman'ın yazdığı "Yokyer"... Kitapçı da gezerken gözüme takılan ve -Allah'a şükür- yanımda yeterli para olduğundan hemen satın aldığım bir kitapçık kendisi. Yazarın daha önce "Yıldız Tozu" isimli kitabını okuduğumdan ve aynı kitabın filmini de seyrettiğimden kendisiyle bir 'merhaba'lığımız vardı. Bu yüzden bu kitabı alırken de fazla tereddüt etmedim.
Kitabın kapağı çok hoşuma gitti. Ve bence kitabın konusu ile de bağlantılı olmuş. Zaten bu yazarı bilmemin dışında beni kitaba çeken etkenlerden birisi de kapağı oldu.
Kitap ise bizlere Richard Mayhew'un, Londra'nın sokaklarında karşılaştığı farklı dünyaları anlatıyor. Richard Mayhew, bir kaç yıl önce taşındığı Londra'da, sıradan bir işi, sıradan bir hayatı, sıradan bir nişanlısı olan sıradan bir insandır. Hayattan fazla bir beklentisi olmayan bu arkadaşımız, bir gün nişanlısıyla akşam yemeğine giderken kaldırım kenarında yaralı bir kızla karşılaşır. Nişanlısının onu boş vermesine dair tüm ısrarlarına rağmen, onu dinlemez ve genç kıza yardımcı olmaya karar verir. İsmi "Door" olan bu kızı evine götürür ve yaralarını sarmasına yardımcı olur. Lâkin eve getirdiği tek şey bu genç kız değildir. Bir çok sorunu da yanında getiren Door, Richard'ın hayatını; farelerin çok önemli olduğu, insanların kapılardan geçerek farklı mekanlara ulaştığı ve paranın hiç bir değeri olmadığı bir yere taşır. Door'un peşindeki kiralık katiller ve gizli bir düşman da Richard'ın peşine de takılır ve hayatı tepe taklak olur. Üstüne üstlük eskiden tanıdığı insanlar birden bire onu görmezden gelmeye başlayınca, Richard bir karar verir: eski hayatını geri alacaktır, bunun için Aşağı Londra'yı en küçük ayrıntısına kadar bakmak zorunda kalsa bile çözümü bulacaktır. Ve bu yolculuğu sırasında çözümün hiçte ummadığı bir yerde olduğunu fark edecektir: Kendi Seçimlerinde...
Kitap hakkında ki yorumuma gelecek olursak, yazarın farklı bir üslubu olduğunu söyleyerek başlayabilirim. Bazı kitaplarda yazarlar o kadar ayrıntıya girerler ki, sayfada ki o satırları okurken "Artık konuya geç be adam" dersiniz. Ama bu yazarda öyle bir sorun olmamış, zaten Neil Gaiman'ın sevdiğim yönlerinden biri de bu: Ayrıntıları ve tasvirleri insanı boğmayacak şekilde oluşturması. Kitabın kurgusu güzeldi, zaten bu kadar deneyimli bir yazardan da bu beklenirdi. Şahsen ben bi' noktaya kadar ana kötü karakterin kim olduğunu anlayamadım. Tüm bunlar iyi hoşta, bu yazarın bir yönü var ki, kitaba dair tüm hevesimi bazen kursağımda bırakıyor. Kitabın sonlarıyla ilgili beni tatmin etmeyen bir şeyler oluyor. Bu "Yıldız Tozu" kitabında da böyleydi- filminin yapılması bu yüzden iyi oldu. Sonlarda bir şeyler yarım kalıyor. Keşke sonlar böyle olmasa da ben de bitirdikten sonra "keşke" demesem. Ama yine de farklı bir anlatım ve farklı bir bakış açısı arayan arkadaşların kitaba bir şans vermelerini tavsiye ederim. Şimdiden iyi okumalar...
Kitaba Puanım: 6.5 / 10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder